Tekvîr suresi türkçe okunuş sesli takip
Kuranı kerimin 81. sıradaki 81. suresi Tekvîr suresinin Kolay ezberleme ve doğru okuma için okunuşu ile latin harflerle yazılışını ve anlamını en kolay anlaşılan şekilde biraraya getirdik. dilerseniz surenin sonundan mp3 olarak bu sureyi indirebilirsiniz. Allah Blogumdan faydalananlara zihin açıklığı versin.
    1.ayeti 
		    Tekvîr 1
- İzeş şemsu kuvviret.
 - بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ إِذَا ٱلشَّمْسُ كُوِّرَتْ
 - Güneş, dürüldüğü zaman,
 
    2.ayeti 
		    Tekvîr 2
- Ve izen nucûmun kederet.
 - وَإِذَا ٱلنُّجُومُ ٱنكَدَرَتْ
 - Yıldızlar, bulanıp söndüğü zaman,
 
    3.ayeti 
		    Tekvîr 3
- Ve izelcibâlu suyyiret.
 - وَإِذَا ٱلْجِبَالُ سُيِّرَتْ
 - Dağlar, yürütüldüğü zaman,
 
    4.ayeti 
		    Tekvîr 4
- Ve izel ışâru uttılet.
 - وَإِذَا ٱلْعِشَارُ عُطِّلَتْ
 - Gebe develer salıverildiği zaman.
 
    5.ayeti 
		    Tekvîr 5
- Ve izel vuhûşu huşiret.
 - وَإِذَا ٱلْوُحُوشُ حُشِرَتْ
 - Yaban hayatı yaşayan (irili ufaklı) tüm canlılar toplandığı zaman,
 
    6.ayeti 
		    Tekvîr 6
- Ve izel bihâru succiret.
 - وَإِذَا ٱلْبِحَارُ سُجِّرَتْ
 - Denizler kaynatıldığı zaman,
 
    7.ayeti 
		    Tekvîr 7
- Ve izen nufûsu zuvvicet.
 - وَإِذَا ٱلنُّفُوسُ زُوِّجَتْ
 - Ruhlar (bedenlerle) eşleştirildiği zaman.
 
    8.ayeti 
		    Tekvîr 8
- Ve izel mev’udetu suilet.
 - وَإِذَا ٱلْمَوْءُۥدَةُ سُئِلَتْ
 - (8-9) Diri diri gömülen kız çocuğunun, hangi günahtan ötürü öldürüldüğü sorulduğu zaman,
 
    9.ayeti 
		    Tekvîr 9
- Bi eyyi zenbin kutilet.
 - بِأَىِّ ذَنۢبٍ قُتِلَتْ
 - (8-9) Diri diri gömülen kız çocuğunun, hangi günahtan ötürü öldürüldüğü sorulduğu zaman,
 
    10.ayeti 
		    Tekvîr 10
- Ve izes suhufu nuşiret.
 - وَإِذَا ٱلصُّحُفُ نُشِرَتْ
 - Amel defterleri açıldığı zaman,
 
    11.ayeti 
		    Tekvîr 11
- Ve izes semâu kuşitat.
 - وَإِذَا ٱلسَّمَآءُ كُشِطَتْ
 - Gökyüzü (yerinden) sıyrılıp koparıldığı zaman,
 
    12.ayeti 
		    Tekvîr 12
- Ve izel cahîmu su’ıret.
 - وَإِذَا ٱلْجَحِيمُ سُعِّرَتْ
 - Cehennem alevlendirildiği zaman,
 
    13.ayeti 
		    Tekvîr 13
- Ve izel cennetu uzlifet.
 - وَإِذَا ٱلْجَنَّةُ أُزْلِفَتْ
 - Cennet yaklaştırıldığı zaman,
 
    14.ayeti 
		    Tekvîr 14
- Alimet nefsun mâ ahdaret.
 - عَلِمَتْ نَفْسٌ مَّآ أَحْضَرَتْ
 - Herkes önceden hazırlayıp getirdiği şeyleri bilecektir.
 
    15.ayeti 
		    Tekvîr 15
- Fe lâ uksimu bil hunnes(hunnesi).
 - فَلَآ أُقْسِمُ بِٱلْخُنَّسِ
 - (15-16) Andolsun, bir görünüp bir sinenlere, akıp gidip kaybolanlara,
 
    16.ayeti 
		    Tekvîr 16
- El cevâril kunnes(kunnesi).
 - ٱلْجَوَارِ ٱلْكُنَّسِ
 - (15-16) Andolsun, bir görünüp bir sinenlere, akıp gidip kaybolanlara,
 
    17.ayeti 
		    Tekvîr 17
- Vel leyli izâ as’as(as’ase).
 - وَٱلَّيْلِ إِذَا عَسْعَسَ
 - Andolsun, yöneldiği zaman geceye,
 
    18.ayeti 
		    Tekvîr 18
- Ves subhı izâ teneffes(teneffese).
 - وَٱلصُّبْحِ إِذَا تَنَفَّسَ
 - Andolsun, aydınlandığı zaman sabaha ki,
 
    19.ayeti 
		    Tekvîr 19
- İnnehu le kavlu resûlin kerîm(kerîmin).
 - إِنَّهُۥ لَقَوْلُ رَسُولٍ كَرِيمٍ
 - (19-21) O (Kur’an), şüphesiz değerli, güçlü ve Arş’ın sahibi katında itibarlı, orada (meleklerce) itaat edilen, güvenilir bir elçinin (Cebrail’in) getirdiği sözdür.
 
    20.ayeti 
		    Tekvîr 20
- Zî kuvvetin ınde zil arşi mekîn(mekînin).
 - ذِى قُوَّةٍ عِندَ ذِى ٱلْعَرْشِ مَكِينٍ
 - (19-21) O (Kur’an), şüphesiz değerli, güçlü ve Arş’ın sahibi katında itibarlı, orada (meleklerce) itaat edilen, güvenilir bir elçinin (Cebrail’in) getirdiği sözdür.
 
    21.ayeti 
		    Tekvîr 21
- Mutâın semme emîn(emînin).
 - مُّطَاعٍ ثَمَّ أَمِينٍ
 - (19-21) O (Kur’an), şüphesiz değerli, güçlü ve Arş’ın sahibi katında itibarlı, orada (meleklerce) itaat edilen, güvenilir bir elçinin (Cebrail’in) getirdiği sözdür.
 
    22.ayeti 
		    Tekvîr 22
- Ve mâ sâhıbukum bi mecnûn(mecnûnin).
 - وَمَا صَاحِبُكُم بِمَجْنُونٍ
 - (Ey Kureyşliler!) Sizin arkadaşınız (Muhammed) bir deli değildir.
 
    23.ayeti 
		    Tekvîr 23
- Ve lekad reâhu bil ufukıl mubîn(mubîni).
 - وَلَقَدْ رَءَاهُ بِٱلْأُفُقِ ٱلْمُبِينِ
 - Andolsun o, Cebrâil’i apaçık ufukta gördü.
 
    24.ayeti 
		    Tekvîr 24
- Ve mâ huve alel gaybi bi danîn(danînin).
 - وَمَا هُوَ عَلَى ٱلْغَيْبِ بِضَنِينٍ
 - O, gayb hakkında cimri değildir.
 
    25.ayeti 
		    Tekvîr 25
- Ve mâ huve bi kavli şeytânin recîm(recîmin).
 - وَمَا هُوَ بِقَوْلِ شَيْطَٰنٍ رَّجِيمٍ
 - Kur’an, kovulmuş şeytanın sözü değildir.
 
    26.ayeti 
		    Tekvîr 26
- Fe eyne tezhebûn(tezhebûne).
 - فَأَيْنَ تَذْهَبُونَ
 - (Hâl böyle iken) nereye gidiyorsunuz?
 
    27.ayeti 
		    Tekvîr 27
- İn huve illâ zikrun lil âlemîn(âlemîne).
 - إِنْ هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ لِّلْعَٰلَمِينَ
 - (27-28) O, âlemler için, içinizden dürüst olmak isteyenler için, ancak bir öğüttür.
 
    28.ayeti 
		    Tekvîr 28
- Li men şâe minkum en yestekîm(yestekîme).
 - لِمَن شَآءَ مِنكُمْ أَن يَسْتَقِيمَ
 - (27-28) O, âlemler için, içinizden dürüst olmak isteyenler için, ancak bir öğüttür.
 
    29.ayeti 
Tekvîr 29
- Ve mâ teşâûne illâ en yeşâallâhu rabbul âlemîn(âlemîne).
 - وَمَا تَشَآءُونَ إِلَّآ أَن يَشَآءَ ٱللَّهُ رَبُّ ٱلْعَٰلَمِينَ
 - Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz.
 

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Buraya Bir Yorum bırakarak sayfaya değer katabilirsiniz..
❗ Yorumlar Denetlendikten sonra yayınlanır ❗