Ğaşiye suresi türkçe okunuş sesli takip
Kuranı kerimin 88. sıradaki 88. suresi (88. sure) Ğaşiye suresinin Kolay ezberleme ve doğru okuma için okunuşu ile latin harflerle yazılışını ve anlamını en kolay anlaşılan şekilde biraraya getirdik. dilerseniz surenin sonundan mp3 olarak bu sureyi indirebilirsiniz. Allah Blogumdan faydalananlara zihin açıklığı versin.
    1.ayeti 
		    Gâşiye 1
- Hel etâke hadîsul gâşiyeh(gâşiyeti).
 - بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ هَلْ أَتَىٰكَ حَدِيثُ ٱلْغَٰشِيَةِ
 - Dehşeti her şeyi kaplayan felaketin haberi sana geldi mi?
 
    2.ayeti 
		    Gâşiye 2
- Vucûhun yevmeizin hâşiah(hâşiatun).
 - وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ خَٰشِعَةٌ
 - O gün birtakım yüzler vardır ki zillete bürünmüşlerdir.
 
    3.ayeti 
		    Gâşiye 3
- Âmiletun nâsıbeh(nâsıbetun).
 - عَامِلَةٌ نَّاصِبَةٌ
 - Çalışmış, (boşa) yorulmuşlardır.
 
    4.ayeti 
		    Gâşiye 4
- Teslâ nâren hâmiyeh(hâmiyeten).
 - تَصْلَىٰ نَارًا حَامِيَةً
 - Kızgın ateşe girerler.
 
    5.ayeti 
		    Gâşiye 5
- Tuskâ min aynin âniyeh(âniyetin).
 - تُسْقَىٰ مِنْ عَيْنٍ ءَانِيَةٍ
 - Son derece kızgın bir kaynaktan içirilirler.
 
    6.ayeti 
		    Gâşiye 6
- Leyse lehum taâmun illâ min darî’(darîın).
 - لَّيْسَ لَهُمْ طَعَامٌ إِلَّا مِن ضَرِيعٍ
 - Onlara, acı ve kötü kokulu bir dikenli bitkiden başka yiyecek yoktur.
 
    7.ayeti 
		    Gâşiye 7
- Lâ yusminu ve lâ yugnî min cû’(cûın).
 - لَّا يُسْمِنُ وَلَا يُغْنِى مِن جُوعٍ
 - O, ne besler ne de açlıktan kurtarır.
 
    8.ayeti 
		    Gâşiye 8
- Vucûhun yevmeizin nâımeh(nâımetun).
 - وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ نَّاعِمَةٌ
 - O gün birtakım yüzler vardır ki, nimet içinde mutludurlar.
 
    9.ayeti 
		    Gâşiye 9
- Li sa’yihâ râdiyeh(râdiyetun).
 - لِّسَعْيِهَا رَاضِيَةٌ
 - Yaptıklarından dolayı hoşnutturlar.
 
    10.ayeti 
		    Gâşiye 10
- Fî cennetin âliyeh(âliyetun).
 - فِى جَنَّةٍ عَالِيَةٍ
 - Yüksek bir cennettedirler.
 
    11.ayeti 
		    Gâşiye 11
- Lâ tesmeu fîhâ lâgıyeh(lâgıyeten).
 - لَّا تَسْمَعُ فِيهَا لَٰغِيَةً
 - Orada hiçbir boş söz işitmezler.
 
    12.ayeti 
		    Gâşiye 12
- Fîhâ aynun câriyeh(câriyetun).
 - فِيهَا عَيْنٌ جَارِيَةٌ
 - Orada akan bir kaynak vardır.
 
    13.ayeti 
		    Gâşiye 13
- Fîhâ sururun merfûah(merfûatun).
 - فِيهَا سُرُرٌ مَّرْفُوعَةٌ
 - (13-16) Orada yüksek tahtlar, konulmuş kadehler, sıra sıra yastıklar, serilmiş gösterişli yaygılar vardır.
 
    14.ayeti 
		    Gâşiye 14
- Ve ekvabun mevdûah(mevdûatun).
 - وَأَكْوَابٌ مَّوْضُوعَةٌ
 - (13-16) Orada yüksek tahtlar, konulmuş kadehler, sıra sıra yastıklar, serilmiş gösterişli yaygılar vardır.
 
    15.ayeti 
		    Gâşiye 15
- Ve nemârıku masfûfeh(masfûfetun).
 - وَنَمَارِقُ مَصْفُوفَةٌ
 - (13-16) Orada yüksek tahtlar, konulmuş kadehler, sıra sıra yastıklar, serilmiş gösterişli yaygılar vardır.
 
    16.ayeti 
		    Gâşiye 16
- Ve zerâbiyyu mebsûseh(mebsûsetun).
 - وَزَرَابِىُّ مَبْثُوثَةٌ
 - (13-16) Orada yüksek tahtlar, konulmuş kadehler, sıra sıra yastıklar, serilmiş gösterişli yaygılar vardır.
 
    17.ayeti 
		    Gâşiye 17
- E fe lâ yanzurûne ilel ibili keyfe hulikat.
 - أَفَلَا يَنظُرُونَ إِلَى ٱلْإِبِلِ كَيْفَ خُلِقَتْ
 - Deveye bakmıyorlar mı, nasıl yaratılmıştır!
 
    18.ayeti 
		    Gâşiye 18
- Ve iles semâi keyfe rufiat.
 - وَإِلَى ٱلسَّمَآءِ كَيْفَ رُفِعَتْ
 - Göğe bakmıyorlar mı, nasıl yükseltilmiştir!
 
    19.ayeti 
		    Gâşiye 19
- Ve ilel cibâli keyfe nusıbet.
 - وَإِلَى ٱلْجِبَالِ كَيْفَ نُصِبَتْ
 - Dağlara bakmıyorlar mı, nasıl dikilmişlerdir!
 
    20.ayeti 
		    Gâşiye 20
- Ve ilel ardı keyfe sutıhat.
 - وَإِلَى ٱلْأَرْضِ كَيْفَ سُطِحَتْ
 - Yeryüzüne bakmıyorlar mı, nasıl yayılmıştır!
 
    21.ayeti 
		    Gâşiye 21
- Fezekkir innemâ ente muzekkir(muzekkirun).
 - فَذَكِّرْ إِنَّمَآ أَنتَ مُذَكِّرٌ
 - Artık sen öğüt ver! Sen ancak bir öğüt vericisin.
 
    22.ayeti 
		    Gâşiye 22
- Leste aleyhim bi musaytır(musaytırın).
 - لَّسْتَ عَلَيْهِم بِمُصَيْطِرٍ
 - Sen, onlar üzerinde bir zorba değilsin.
 
    23.ayeti 
		    Gâşiye 23
- İllâ men tevellâ ve kefer(kefere).
 - إِلَّا مَن تَوَلَّىٰ وَكَفَرَ
 - (23-24) Ancak, kim yüz çevirir, inkâr ederse, Allah onu en büyük azaba uğratır.
 
    24.ayeti 
		    Gâşiye 24
- Fe yuazzibuhullâhul azâbel ekber(ekbere).
 - فَيُعَذِّبُهُ ٱللَّهُ ٱلْعَذَابَ ٱلْأَكْبَرَ
 - (23-24) Ancak, kim yüz çevirir, inkâr ederse, Allah onu en büyük azaba uğratır.
 
    25.ayeti 
		    Gâşiye 25
- İnne ileynâ iyâbehum.
 - إِنَّ إِلَيْنَآ إِيَابَهُمْ
 - Şüphesiz onların dönüşü ancak bizedir.
 
    26.ayeti 
Gâşiye 26
- Summe inne aleynâ hisâbehum.
 - ثُمَّ إِنَّ عَلَيْنَا حِسَابَهُم
 - Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir.
 

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Buraya Bir Yorum bırakarak sayfaya değer katabilirsiniz..
❗ Yorumlar Denetlendikten sonra yayınlanır ❗