Fecr suresi türkçe okunuş sesli takip
Kuranı kerimin 89. sıradaki 89. suresi (89. sure) Fecr suresinin Kolay ezberleme ve doğru okuma için okunuşu ile latin harflerle yazılışını ve anlamını en kolay anlaşılan şekilde biraraya getirdik. dilerseniz surenin sonundan mp3 olarak bu sureyi indirebilirsiniz. Allah Blogumdan faydalananlara zihin açıklığı versin.
    1.ayeti 
		    Fecr 1
- Vel fecr(fecri).
 - بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ وَٱلْفَجْرِ
 - Tan yerinin ağarmasına andolsun,
 
    2.ayeti 
		    Fecr 2
- Ve leyâlin aşr(aşrın).
 - وَلَيَالٍ عَشْرٍ
 - On geceye andolsun,
 
    3.ayeti 
		    Fecr 3
- Veş şef’ı vel vetr(vetri).
 - وَٱلشَّفْعِ وَٱلْوَتْرِ
 - Çifte ve teke andolsun,
 
    4.ayeti 
		    Fecr 4
- Vel leyli izâ yesr(yesri).
 - وَٱلَّيْلِ إِذَا يَسْرِ
 - Geçip giden geceye andolsun (ki, müşrikler azaba uğrayacaklardır).
 
    5.ayeti 
		    Fecr 5
- Hel fî zâlike kasemun lizî hicr(hicrin).
 - هَلْ فِى ذَٰلِكَ قَسَمٌ لِّذِى حِجْرٍ
 - Şüphesiz bunlarda, akıl sahibi bir kimse için üzerine yemin edilmeye değer bir özellik vardır.
 
    6.ayeti 
		    Fecr 6
- E lem tere keyfe feale rabbuke bi âd(âdin).
 - أَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِعَادٍ
 - (6-10) (Ey Muhammed!) Rabbinin, (Hûd’un kavmi) Âd’e, şehirler içinde benzeri kurulmamış olan, sütunlarla dolu İrem’e, vadide kayaları oyan (Salih’in kavmi) Semûd’a, kazıklar sahibi Firavun’a ne yaptığını görmedin mi?
 
    7.ayeti 
		    Fecr 7
- İreme zâtil ımâd(ımâdi).
 - إِرَمَ ذَاتِ ٱلْعِمَادِ
 - (6-10) (Ey Muhammed!) Rabbinin, (Hûd’un kavmi) Âd’e, şehirler içinde benzeri kurulmamış olan, sütunlarla dolu İrem’e, vadide kayaları oyan (Salih’in kavmi) Semûd’a, kazıklar sahibi Firavun’a ne yaptığını görmedin mi?
 
    8.ayeti 
		    Fecr 8
- Elletî lem yuhlak misluhâ fîl bilâd(bilâdi).
 - ٱلَّتِى لَمْ يُخْلَقْ مِثْلُهَا فِى ٱلْبِلَٰدِ
 - (6-10) (Ey Muhammed!) Rabbinin, (Hûd’un kavmi) Âd’e, şehirler içinde benzeri kurulmamış olan, sütunlarla dolu İrem’e, vadide kayaları oyan (Salih’in kavmi) Semûd’a, kazıklar sahibi Firavun’a ne yaptığını görmedin mi?
 
    9.ayeti 
		    Fecr 9
- Ve semûdelleziyne câbûssahre bil vâd(vâdi).
 - وَثَمُودَ ٱلَّذِينَ جَابُوا۟ ٱلصَّخْرَ بِٱلْوَادِ
 - (6-10) (Ey Muhammed!) Rabbinin, (Hûd’un kavmi) Âd’e, şehirler içinde benzeri kurulmamış olan, sütunlarla dolu İrem’e, vadide kayaları oyan (Salih’in kavmi) Semûd’a, kazıklar sahibi Firavun’a ne yaptığını görmedin mi?
 
    10.ayeti 
		    Fecr 10
- Ve fir avne zîl evtâd(evtâdi).
 - وَفِرْعَوْنَ ذِى ٱلْأَوْتَادِ
 - (6-10) (Ey Muhammed!) Rabbinin, (Hûd’un kavmi) Âd’e, şehirler içinde benzeri kurulmamış olan, sütunlarla dolu İrem’e, vadide kayaları oyan (Salih’in kavmi) Semûd’a, kazıklar sahibi Firavun’a ne yaptığını görmedin mi?
 
    11.ayeti 
		    Fecr 11
- Ellezîne tagav fîl bilâd(bilâdi).
 - ٱلَّذِينَ طَغَوْا۟ فِى ٱلْبِلَٰدِ
 - (11-12) Bunlar şehirlerde azgınlık eden ve oralarda pek çok bozgunculuk çıkaran kimselerdi.
 
    12.ayeti 
		    Fecr 12
- Fe ekserû fîhel fesâd(fesâde).
 - فَأَكْثَرُوا۟ فِيهَا ٱلْفَسَادَ
 - (11-12) Bunlar şehirlerde azgınlık eden ve oralarda pek çok bozgunculuk çıkaran kimselerdi.
 
    13.ayeti 
		    Fecr 13
- Fe sabbe aleyhim rabbuke sevta azâb(azâbin).
 - فَصَبَّ عَلَيْهِمْ رَبُّكَ سَوْطَ عَذَابٍ
 - Bu yüzden Rabbin onların üzerine azap kamçısı yağdırdı.
 
    14.ayeti 
		    Fecr 14
- İnne rabbeke le bil mirsâd(mirsâdi).
 - إِنَّ رَبَّكَ لَبِٱلْمِرْصَادِ
 - Şüphesiz Rabbin, gözetlemededir.
 
    15.ayeti 
		    Fecr 15
- Fe emmel insânu izâ mebtelâhu rabbuhu fe ekremehu ve na’amehu fe yekûlu rabbî ekremen(ekremeni).
 - فَأَمَّا ٱلْإِنسَٰنُ إِذَا مَا ٱبْتَلَىٰهُ رَبُّهُۥ فَأَكْرَمَهُۥ وَنَعَّمَهُۥ فَيَقُولُ رَبِّىٓ أَكْرَمَنِ
 - İnsan ise; Rabbi onu deneyip de kendisine ikramda bulunduğunda, ona bol bol nimetler verdiğinde, “Rabbim bana ikram etti” der.
 
    16.ayeti 
		    Fecr 16
- Ve emmâ izâ mebtelâhu fe kadere aleyhi rızkahu fe yekûlu rabbî ehânen(ehâneni).
 - وَأَمَّآ إِذَا مَا ٱبْتَلَىٰهُ فَقَدَرَ عَلَيْهِ رِزْقَهُۥ فَيَقُولُ رَبِّىٓ أَهَٰنَنِ
 - Ama onu deneyip rızkını daraltınca da, “Rabbim beni aşağıladı” der.
 
    17.ayeti 
		    Fecr 17
- Kellâ bel lâ tukrimûnel yetîm(yetîme).
 - كَلَّا ۖ بَل لَّا تُكْرِمُونَ ٱلْيَتِيمَ
 - Hayır, hayır! Yetime ikram etmiyorsunuz.
 
    18.ayeti 
		    Fecr 18
- Ve lâ tehâddûne alâ taâmil miskîn(miskîni).
 - وَلَا تَحَٰٓضُّونَ عَلَىٰ طَعَامِ ٱلْمِسْكِينِ
 - Yoksulu yedirmek konusunda birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.
 
    19.ayeti 
		    Fecr 19
- Ve te’kulûnet turâse eklen lemmâ(lemmen).
 - وَتَأْكُلُونَ ٱلتُّرَاثَ أَكْلًا لَّمًّا
 - Haram helâl demeden mirası alabildiğine yiyorsunuz.
 
    20.ayeti 
		    Fecr 20
- Ve tuhıbbûnel mâle hubben cemmâ(cemmen).
 - وَتُحِبُّونَ ٱلْمَالَ حُبًّا جَمًّا
 - Malı da pek çok seviyorsunuz.
 
    21.ayeti 
		    Fecr 21
- Kellâ izâ dukketil ardu dekken dekkâ(dekken).
 - كَلَّآ إِذَا دُكَّتِ ٱلْأَرْضُ دَكًّا دَكًّا
 - Hayır, yeryüzü (kıyamet sarsıntısıyla) parça parça olup dağıldığı zaman,
 
    22.ayeti 
		    Fecr 22
- Ve câe rabbuke vel meleku saffen saffâ(saffen).
 - وَجَآءَ رَبُّكَ وَٱلْمَلَكُ صَفًّا صَفًّا
 - (22-23) Rabbinin buyruğu ve saf saf dizilmiş olarak melekler geldiği ve o gün cehennem getirildiği zaman, işte o gün insan (yaptıklarını birer birer) hatırlar. Fakat bu hatırlamanın ona nasıl faydası olacak!?
 
    23.ayeti 
		    Fecr 23
- Ve cîe yevmeizin bi cehenneme yevmeizin yetezekkerul insânu ve ennâ lehuz zikrâ.
 - وَجِا۟ىٓءَ يَوْمَئِذٍۭ بِجَهَنَّمَ ۚ يَوْمَئِذٍ يَتَذَكَّرُ ٱلْإِنسَٰنُ وَأَنَّىٰ لَهُ ٱلذِّكْرَىٰ
 - (22-23) Rabbinin buyruğu ve saf saf dizilmiş olarak melekler geldiği ve o gün cehennem getirildiği zaman, işte o gün insan (yaptıklarını birer birer) hatırlar. Fakat bu hatırlamanın ona nasıl faydası olacak!?
 
    24.ayeti 
		    Fecr 24
- Yekûlu yâ leytenî kaddemtu li hayâtî.
 - يَقُولُ يَٰلَيْتَنِى قَدَّمْتُ لِحَيَاتِى
 - “Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaydım” der.
 
    25.ayeti 
		    Fecr 25
- Fe yevmeizin lâ yuazzibu azâbehû ehad(ehadun).
 - فَيَوْمَئِذٍ لَّا يُعَذِّبُ عَذَابَهُۥٓ أَحَدٌ
 - Artık o gün, Allah’ın edeceği azabı kimse edemez.
 
    26.ayeti 
		    Fecr 26
- Ve lâ yûsiku ve sâkahû ehad(ehadun).
 - وَلَا يُوثِقُ وَثَاقَهُۥٓ أَحَدٌ
 - Onun vuracağı bağı kimse vuramaz.
 
    27.ayeti 
		    Fecr 27
- Yâ eyyetuhen nefsul mutmainneh(mutmainnetu).
 - يَٰٓأَيَّتُهَا ٱلنَّفْسُ ٱلْمُطْمَئِنَّةُ
 - (Allah, şöyle der:) “Ey huzur içinde olan nefis!”
 
    28.ayeti 
		    Fecr 28
- İrciî ilâ rabbiki râdıyeten mardıyyeh(mardıyyeten).
 - ٱرْجِعِىٓ إِلَىٰ رَبِّكِ رَاضِيَةً مَّرْضِيَّةً
 - “Sen O’ndan razı, O da senden razı olarak Rabbine dön!”
 
    29.ayeti 
		    Fecr 29
- Fedhulî fî ibâdî.
 - فَٱدْخُلِى فِى عِبَٰدِى
 - “(İyi) kullarımın arasına gir.”
 
    30.ayeti 
Fecr 30
- Vedhulî cennetî.
 - وَٱدْخُلِى جَنَّتِى
 - “Cennetime gir.”
 

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Buraya Bir Yorum bırakarak sayfaya değer katabilirsiniz..
❗ Yorumlar Denetlendikten sonra yayınlanır ❗